Doğanın temizliği ve dengesinin bozulmaması insanların ve tüm canlıların yaşamı için hayati öneme sahiptir. Doğal afetler dediğimiz olayların hepsi olmasa da bir kısmı doğal hayatın dengesinin bozulmasının bir sonucu oluyor ne yazık ki. Deprem, sel, fırtına, kuraklık ve daha birçok örnek verebileceğimiz olaylar eski dönemlerinde insanlarını korkutmuş ve bu olaylar çeşitli inançlara özgü mitolojik karakterlerle ilişkilendirilmiştir. Yapılan resimler ya da yazılan metinler sayesinde “doğaüstü” olarak adlandırılan olayların bilgisine ulaşılabilmektedir.Günümüzde insanların en çok kaybettiği şeylerin başında saygı da olunca maalesef ki doğada yer alıyor.

Doğaya olan saygıdan eser yok desem yanılmış olmam sanırım. İnsan sürekli gördüğü şeylere karşı bir süre sonra körlük yaşamaya başlıyor. Artık onun orada olduğunu fark etmiyor. O şey dikkat çekmiyor. Yolda yürürken etrafınıza bir bakın. Yollarda, parklarda sahil kıyılarında kısacası yaşam alanlarımızda bizlerin bıraktığı çöpleri görmemiz mümkün. Bu artık bizler için o kadar normal bir durum ki dikkatimizi çekmeyi başaramıyor bu yüzden. Öyle ki dışarıda elindeki çöpü çöp kutusuna kadar taşıyan birini gördüğümüzde durum bizi mutlu eder hale geldi. Övünç duyulacak değil normal kabul etmemiz gereken bu durum elimizde başka bir gezegen olmadığını anlatıyor aslında bizlere.

Yapmamız gereken şey her birimizin bir orman kurması kadar zor değil. Mevcut ormanlara sahip çıkarak başlasak çevre için bir el uzatmış olacağız aslında. Alabileceğimiz önlemler bu denli basit olmasına rağmen kıymet bilmez davranmaktan vazgeçebilmek umudu ile yarının doğasının bugünden yaratıldığını unutmayalım. Temiz bir çevre ile kalabilmeniz dileği ile sağlıcakla kalın…