Politika ya da siyaset kavramsal olarak Osmanlıca'nın da içinde barındırdığı Arapça bir kelime olan At yetiştiricisi olan Seyis kelimesinden gelmekte ayrıca Yunan ve Roma imparatorluklarında Polis kelimesinden türetilen politika ile aynıdır... Gördüğünüz gibi insanoğlu nereden neler türetmiş de başınıza bela etmiş değil mi? İnsanların koyun olduğunu söylerken aslında her birimizi At olarak mı gördüler sanmıyorum tabii ki!.. Daha önceden yazdığım gibi aslı sürü psikolojisi bu büyük insansı maymunlarda olduğu gibi bizlerde de aynıdır.

Neyse kafanızı karıştırmayayım. Siyaset size hiç de uzak olmayan bir kavram. Her insanın savunduğu, inandığı bir fikir düşünce mutlaka vardır. İşin acı kısmı sırf bu yüzden aynı insanlar birbirine giriyor, savaşıyor, ayrımcılık yapıyor, Bölüp parçalıyor, büyük kalabalıklar meydana getirip daha geniş alanlara ve insanlara zarar veriyor. Barış amacı güden bir kavram bizi insanlığımızdan çıkarıyor. Farklı zamanların farklı kültürlerde bazı meclisler kurulmuş ve burada alınan kararlar hep çıkar gütmüştür. Politika ortak akılla sürdürülebilinir birkaç fikrin uygulamaya alınması demektir. Burada ki yozlaşma ise rüşvet, adam kayırma, rant peşinde koşma, çıkarcı davranmak, dalavere, zimmet suçu işlemek, darbe de bulunmak gibi toplumu etkileyen, ülkeyi bir yoksulluk, kriz haline getiren kayıpların ise kolayca kapanamayacak durumlara sokabilecek eylemler oluşturur.

Belediye başkanı, Milletvekili, Vali, Bakan, Cumhurbaşkanı bu kişiler demokrasi adını verdiğimiz, halkın seçimi ile gelen şahıslar olmasına rağmen yine de bizim psikolojide yetersizlik hissi dediğimiz durumdan etkilenir. Siyaset bilimi ve felsefesi bu konularda politikoloji adı da verilen bilimsel olarak anlamaya ve anlatmaya çalışılan bilim dallarıdır. Mesleki yozlaşma da aynı özelliklere sahip biri devlet memurlarının en üst düzeyde çalışıyor olmaları (Bürokrat) bir diğeri ise iş gücünü oluşturan dinamiklerin bir bütünselliği. İşçi ve işveren diye adlandırılır. Ben zaten bunlara aynı ahlâk konusu gibi tekrar geri dönerek daha ayrıntılı olarak yazacağım. Bu konular toplumu çok etkileyen yanlış anlamalar, kulaktan dolma bilgilerle güvensiz bir hale getirilmiş ciddi başımıza bela ettiğimiz gerçekten önemli konular. İş yerlerinde yapılan Mobbing hafife alınacak bir eylem değildir. Siyasi ya da mesleki hatalarımız çevremizi nasıl etkiliyor diye düşünmezsek daha çok felaketler yaşarız.  

Bir lider herşeyden önce insan olmalı ve dürüst olmalı. Tüm insanların dürüst olması gerekli. Her birey kendine düşen vazifesini layığıyla yaparsa o zaman toplum olarak bir yozlaşma veya yok olmaktan bahsetmez. Ayrıca bizleri bizlerden insanlığı bu kısır döngüde tutan politikacılardan bile kurtulabiliriz. Şimdilik bu şekilde son yazıyorum. Ama dediğim gibi bu yazdıklarım ayrı ayrı ele alacağım konular. Unutmayın ki bu yazdıklarım toplumsal yozlaşmanın bir etkisidir. Herşey birbirine bağlı. Sevgili okurlarım doğru bilgi için okuyun araştırın, sorup soruşturun, her bir haberin kaynağından emin olun. Herkesin değil sizin ne hissettiğiniz ve ne istediğiniz önemlidir. İklim krizi gerçek ve şimdi tüm kavgaları, anlaşmazlıkları bir kenara bırakıp tek vücut, tek kalp, tek ruh olmalıyız... Son olarak yazdığım benim sloganım. Tekrar görüşmek üzere kendinize iyi bakın. Sevgi ve sağlıkla kalın. Yazar Suat Kuş.  (Devam edecek)