Kültür maddi ve manevi değerler ile sosyal-psikolojik, ekonomik, dinsel, cinsel, siyasal, toplumun her bir enstrümanlarını etkileyen bir olgu olmuştur. Sadece basitçe yukarıda yazdıklarım değil. Bunu gerçek anlamda tüm eylemlerimize nüfus etmiş halini düşünün. 

Kültürel etkileşim ise farklı kültürlerin bir araya gelerek birbirlerini etkilemeleri olarak tanımlaya biliriz. Tabii bunun biraz daha geniş bir tanımı var. Araştırdığınızda bununla ilgili kitapları biraz karıştırdığınızda daha geniş tanımlarını bulabilirsiniz. Bu etkilenmek nasıl oluyor derseniz size anlatayım efendim. Şöyle oluyor; ilki ticari amaçlarla bir yerden başka bir yere gittiğiniz zaman başlıyor. Seyehat ettiğiniz zaman "Umarım benim o kadar param olur..."ah, ne diyordum. Evet, seyehat ediyorduk değil mi? Bunu yaptığınızda illaki ön araştırma yapıyorsunuz ya da yapmıyorsunuz; yemekleri, tarihi yerleri, insanları görüyorsunuz. Onların dillerini ve yaşam tarzlarını öğreniyorsunuz. İster istemez de onlardan etkilenmiş oluyorsunuz.

Bir de göç etmek, yer değişikliği yapmak var. Hani deriz ya gurbetçi diye; işte onlar başka ülkeye çalışmaya veya okumaya gidenler. Ben de çok gitmek istedim ama olmadı; neyse bu benimle ilgili değil zaten... Bazen hiç gelmezsiniz orada kalırsınız. Kültür de bir de asimile olmak vardır; fakat bunu ayrı ele alacağız unutmayın. Etkilenmeniz çok da uzun sürmez çünkü gittiğiniz yerde yaşayacaksanız. Oradaki herşeyi öğrenmek zorundasınız kendi ülkenize geldiğiniz zaman da bunun etkisi aynı devam eder. Uluslararası ilişkiler, turizim sektöründe, dış bağlantılı işlerde bu etkilenme az ya da çok gözlenir. Öyle ki dile de yansır, edebiyata da yansır, aileye, topluma, her bir eyleminize yansır. Bu iyidir; neden mi? İşte geçenlerde bahsettiğim o zenginlik ortaya çıkar, medeniyetleşnek dediğimiz zaten bunun bir etkisidir  Farklı etnik kökenli kültürlerin ister saydıklarım isterseniz evlilikler (Bu da bir kültürel etkileşimdir) ile olsun. Kültürel etkileşim bizi biz yapan temel taşlardandır. Dilin zenginliğinden herşeyin zenginliğine sıçrayan bir etkidir bu!.. 

Sonuç olarak arkadaşlar. Ne kadar ara renk bir o kadar gökkuşağı demektir. Unutmayın ki insanlar birlik olurlarsa bu felaketlerden kurtula biliriz. Sizleri birbirinize düşman edenler bu beraberlikten ve renklilikten korkan insanlar. Siz korkmayın inanın düşündüğünüz gibi değil. Korktuğunuz gibi de değil. Sevginin sağ duyulu olmanın gücünü hafife almayın. Kültürel etkileşim tarih boyunca vardı. Neden konuşup söylediklerimizin çoğu Arapça ve Farsça kökenli bunu bir düşünün bakalım... İşte altın vuruş " Öz Türkçe Altay dillerine ait diller, Latince eski Yunan ve Roma, sizler araplardan, yabancılardan nefret ediyorsunuz ama siz de bu topraklara hatta dünyaya ait misiniz ki bir düşünün bakalım..." Suat Kuş sorar kim kime emanet etmiş de bu dünyayı; kim kimden almak ister... İyi okumalar. Sevgiyle kalın.