İlk yazımda sizlere insanoğlunun ilk evrimsel sahneye çıkışından bahsetmiş, herşeyi kendimize nasıl bela etmiştik onu yazmıştım. Şimdi bir durup hatırlayalım bakalım. Kültür neydi insan icadı bizim uydurmamızdı. Kültür kendi içinde hemen hemen her konuyu içine alan bir kavramdı. Sanat da keza onunla aynı kaderi paylaşan bir kavramdı. Diyebilirsiniz bu adam ne saçmalıyor diye; hayır ne yazık ki saçmalamıyorum. Hemen bir örnek vereyim; hanginiz ilk çağı gördü ve yaşadı. Peki dinazorları gördünüz mü? Filmlerde, belgesel izlemeyi benim gibi seviyorsanız oralarda, insanların farklı çoğrafyalarda eski zamanlardan bugüne kadar geçen zamanda nasıl yaşadıkları, neler yaşadıklarını kim gördü? Herşey size anlatıldığı gibi mi sandınız... Beni takip edin sizi öyle yerle götüp getireceğim ki bir düşündüğünüzü bir kere daha düşüneceksiniz.
Farklı kültürlerde anlayış onların sizlerden farklı davranış sergilemelerine neden olmuş olabilir. Düşünseniz ya! 350 bin yıl bu sadece homo sapiens olarak bizim evrimimizin küçük bir parçası; bunun ötesinde ise bir 6 milyon var. Akıl almaz bir tarihi geride bırakmışız değil mi? Şu sıralar bir de konuştuğumuz ve yaptıklarımıza bakın aradaki farkı görebiliyor musunuz? Bence sizler umursamıyor ve şunu diyorsa ya abicim bir git allahını seviyorsan yok homo momo ne demek istiyorsun sen ya, bir git ya... İşte Roma imparatorluğu ve öncesi, sonrası umursayan insan birden hiç umursamayan insana dönüştü. Sanatsal anlamda bize harikulade mimarik yapılar, yollar, tüneller gibi birçok eser bıraktılar; siyasi olarak birçok kral, imparator, lider geldi geçti. Bazıları canlı olarak insan kurban ederken bazıları o insanı yığma odunların üstünde yaktı, bazıları ise gömdü. Birçok tadlar ortaya çıkardılar. Zengin dünya kültürü bizleri halen daha büyülüyor, bazen dehşete düşürüyor. Sevgili dostlar, bizi asıl insan yapan merakımız ve hayatta kalma icgüdümüzdü. İlk ayak atmamız hayatta kalmak adınaydı. Unutmayın ki herşey beyinde başlar orada şekillenir; tekrar yine orada beynimizde biter. Her zamanın acıları bizi durdurmadı, insanlar anlamsız ve saçma gördüklerini istemedi, gitti değistirdi. Keşke kendine göre değilde insanlar insanlar için yapsaydı. 
Son söze mi geldim. Hadi Suat kuş tarzı bitsin bakalım. Kültürünüz ne kadar farklı olursa olsun şunu unutmayın ki hepimiz bu gezegenin bir parçasıyız. Zenginlikler gönüllerde yeşeren çimler ve çiçekler gibidir. Herşey sözlerle değişiyorsa eğer o zaman sizlerde bu sözler gibi değişebilirsiniz. Bitti ama son değil. Yazı dizilerimi okumaya devam edin... Daha çok yazacağım konular ile size anlatacaklarım var.